25 Temmuz 2017 Salı
25.07.2017
Under the sun forever just the two of us
It is alright since we are connected always
Özlemek... Ya yaş geçtikçe değişen bir şey ya da aradan geçen zamana bağlı. Benimki neye bağlandı hala bilmiyorum ama içimdeki sızısına da engel olamıyorum.
Koca bir hayat boyunca bir ton özleme şekliyle karşılaşıyoruz. Hiçbiri birbirine benzemediğinden belli başlı sıfatlar da konulmuyor. Birbirinden farklı bir insan topluluğundaki her insan, başka her şeyi ayrı şekillerde özlüyor. Sonsuz kombinasyon demek bu.
Kimsenin acısının küçümsenmemesi gerektiğine inandığım kadar inanıyorum hiçbir özlemi küçümsememek gerekliliğine. Her özlem kendi gözünde büyük çünkü. Özleyen ya da özlenen için büyük olmasına gerek yok üstelik; kendisi olduğu için, farklı olduğu için büyük.
Öte yandan, özlemeyen biri olabileceğine inanmıyorum. Her insan bir şekilde birini, bir şeyi özlüyor. Bunun başka bir yolu yok. Mutlaka özlüyoruz. Acı çekmek, hatta yaşamak kadar doğal bir his bu. Özlemek bir şekilde farklı şeyler yaşatabilir insana. Birini özlemekten nefret edebilir, kendinize özlediğiniz için lanetler okuyabilirsiniz. Galiba özlemenin zirvesi aynı zamanda en güzel noktası. Birini o kadar özlemek ki, onu özlemeyi bile sevmek. Birini mutlaka özlemeyi bile sevecek kadar sevin. Benden söylemesi.
24 Temmuz 2017 Pazartesi
24.07.2017

The nameless bird that sings
In the park at dawn
Where are you
Oh you
Uzun süredir içimi dökmediğimi biliyorum. İçimin bomboş olmasından değil bu. Aksine boğazımı geçiyor doluluk oranım. Sadece...
Galiba umutsuz kalamıyorum. Bir şeylerin kötü gideceğine inandıramıyorum kendimi. Bu muazzam bir his. Sonunda saf umuttan oluşan bir yanım var. Bu yanımın öyle uyuyan, uyandırılmayı bekleyen bir yan olduğunu sanmıyorum. Bu, içimin boş yanlarından biriyken içine saf umut üflenmiş gibi. Asla patlamayacak bir balonun içine hava üfler gibi umut üflendi içime.
Söylemekten hiç bıkmayacağım bir kelime kazandım: Hoşgeldin. Hayatımda var olan, sıfırdan kurduğum ve kuracağıma inandığım her şeye hoşgeldin. Bir geliş, ancak bu kadar hoş gelebilirdi. Hoşgeldin, binlerce kez, sonsuz kez.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)