10 Aralık 2016 Cumartesi

10.12.2016



Siz, sevgili sevgilim
Unuttunuz mu olanları
                       Portakal-Cenk Tevet

Bazen birine, bir başkasını unutmadığı için kızmak geçer aklından. Sonra durup düşünmek zorunda kalırsın. Sen unutabildin mi? Unutmak öyle kolayca yapılabilen bir eylem değil ki. Neydi, ufalamak mı gerekiyordu? Unutmak kelimesinin undan çıkmış olması fazlasıyla yatıyor benim aklıma. Unutmak için un ufak etmek gerekiyor çünkü.

Gücü ufalamaya yetmeyenler öylece unutabileceklerine inanmaya daha meyilliler. Bazı insanların kalbi ne kadar büyük gibi de görünse, yumruklarından büyük değil sonuçta. Yumruk kadar bir kalp, ne kadar büyürse ruhunda, o kadar güçsüzleşiyorsun. Bu yüzden içimizdeki tüm dolaplar ağzına kadar dolu, unutamıyoruz.

Birine hala bir şeyler hissetmekle aynı şey sayılmaz unutmamak. Hatırladığınız şey, o kişi olmak zorunda bile değil. Sanırım tek sorunumuz hislerle. Bir anının, bir anın bize ne hissettirdiğiyle kafayı bozmuş durumdayız. O hissin ufak bir kıvılcımını dahi görsek, koşa koşa gidiyoruz onun kaynağına. Gitmemek benlik değil. Gurur yapmayı hiç beceremedim. Sanırım ondan hiç anlamıyorum gurur yapabilenleri.

Hayatımıza bir noktada dokunmuş, bir an paylaştığımız birini öylece unutabilmek acımasızca benim gözümde. Buna kimin takılıp takılmadığı önemli değil, ben beceremiyorum şipşak unutmaları. Hayat, her şeyi hatırlamak için çok kısa. Yine de unutursam kalbim kurusun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder