1 Mayıs 2017 Pazartesi

30.04.2017



Küçüklüğümüzden beri aralıksız yaptığımız şeylerden biri galiba hayal kurmak. Bir oyuncağın hayalini kuruyoruz önce, ardından okulun bitmesinin, bir işin, kuracağımız bir yuvanın, çocuklarımızın geleceğinin bile hayalini kuruyoruz. Hayal kurdukça küçüklüğümüzü yaşatıyoruz. Hayallerimiz boyumuzdan ne kadar büyükse o kadar büyük oluyor kalbimiz.

Hayal kurmak, onları gerçekleştirmekten çok daha güzel olabiliyor bazen. Burada genelleme yapmıyorum, ki zaten genelleme yapabilen biri olmadım hiç. Bazı hayaller gerçekleştirilmektense kurulduğu gibi kalmalı işte benim için. Gerçekleşecek olursa, asıl istediğimizin o hayali kurmak olduğunu anlıyoruz.

Şimdilerde böyleyim ben de. Hiç o toz pembe hayallerden kurmadım ama yine de kendimce bir güzelliği vardı hayallerimin. Hayatımda hiçbir şey hayallerim doğrultusunda gitmese bile bundan o kadar memnunum ki. Hatta o kurduğum tüm hayallerin gerçekleştirilmek için olmadığını fark ediyor olmak muazzam bir şey. Hayallerimden çok farklı bir yönde ilerleyen bir yolun üzerindeyim ve o yolun beni hayallerimin ötesinde bir yere götürdüğünden emin olduğumu söyleyebilirim. İlerlediğim sabit bir patika yok, yolda çok fazla engel çıkıyor karşıma. Ama hayallerim doğrultusunda giden bir hayata değişmeyeceğim şeyler yaşıyorum ve her seferinde şükrediyorum.

Bir de, kaydetmek için bir fotoğraf makinesi ya da kamera kullanmamın yasaklandığı, zaten o aletleri odaklamakta da deli başarısız olduğum bir hayattayım. Neyse ki benim görüşüm net, odağım tam. Her şeyi anlatmak için biriktiriyorum. Aklımda.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder