16 Kasım 2015 Pazartesi
16.11.2015
Akşam vakti, sardı yine hüzünler
Kalbim yangın yeri, gel kurtar beni senden
Akşam vakti, dolaştım sokaklarda
Yırtık bir afiş, seni gördüm duvarda
Sigaramın Dumanına Sarsam-Ezginin Günlüğü
Vazgeçmenin benim için bu denli zor olması resmen kabusum gibi. Bir adamın yanındaki her saniyenin tadını çıkarmaya çalışmam, sırf ona benzediğinden mi gerçekten? Onun yokluğunu böyle mi telafi etmeye çalışıyorum, çalıştım? Çok saçma. Gerçek olmaması gerektiği kadar saçma. Yoksa onunla mı bağlantı kurmaya çalışıyorum? Yeniden birine bir şeyler hissetmemek için ondan kalma bir şeymiş gibi gösteriyorum kendime belki de.
Bir ara şunu düşünürdüm, yazdıklarıma bir şekilde denk gelip okuyan ve bana karşı bir şeyler hisseden biri hiç vazgeçmiş midir sevgisinden? Benim kimseyi sevemeyeceğimi çıkartıp boyun eğmiş midir? Seven insanın vazgeçmemesi taraftarıyım ben. Ben vazgeçmezdim. Onun adına mutlu olmakla aynı şey değil bu. Belki daha ağırı, daha zoru. Ancak yine de yaralarını onarabilmelisin gerçekten seviyorsan. Buna çabalamalısın. Başkasını seviyor beni değil deyip de vazgeçmek sevdaya dahil değil çünkü.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder